Monday, July 23, 2012

Being an international exchange student at Northern Michigan University // Northern Michigan Universitesi'de degisim ogrencisi olmak

If you are from an European country and going to the States, you gotta know that everybody will call you an erasmus student in your country. Nobody calls it an exchange program but just Erasmus. Get used to it.
I, a student from Turkey, was asked tons of questions about my nationality, country, religion and so on. Some people were really interested in these kinda international stuff, some of them were so conservative. But i didn't have any situations about that.
There are three semesters at NMU: fall, winter and summer. The best one is fall semester. Your first impressions are quite important to decide on if you like your life in Marquette. For me, it was not that easy to get used to the weather over there. It was so damn cold. 15th of January. Snow, snow and snow. If you don't have a car in Marquette or friends who have car, you are fucked up. Transportation in the city is so bad. But I did survive. So you can do it too. After a while you make some friends, and they all are helpful driving you somewhere. This won't be a big problem.
A little suggestion is to join All Nations Club at  NMU. It's a social club that students from different countries and locals who are interested in different cultures attend. There are many events created so often. Classes are not hard but you've got tons of work to do even though they are easily affordable.
It's obvious that you improve your English and enhance youself at communication. You don't feel the real international athmophere as you do at Erasmus program. But still, this exchance program is much more precious than a usual Work and Travel program.
There is a semester break which is one-week-long. You can travel to cities close to Marquette like Chicago. And you get J1 visa, so after your last final exam, you get like one month more to leave the country. That means that you can travel around the country. So you have time for both education and travel.
------------------------------------------------------------
Oncelikle daha once de Erasmus'a gittiyseniz bir daha degisim programina nasil katilabildiginizi herkese anlatmanizi gerektirecek bir durumdur. Hickimse buna exchange program demez, herkes erasmus der. Buna alismalisiniz.
Ben ve bir arkadasim Kadir Has Universitesi'nden o okula ilk gidenler oldugumuzdan hicbirsey bilmiyorduk. Tamamen koru korune gittik. En azindan bundan sonra benim okulumdan ya da baska yerlerden gidecekler olursa biraz bilgileri olsun diye, biraz da stajda bos zamanim oldugundan boyle bir baslik acmak istedim.
Gitmeden once yurt, vize, ucak bileti cart curt zaten bir sekilde ayarlayacaksiniz. Ben asil gidip gitmemenize karar verme asamasinda katkisi olur diye de birseyler yazacagim.
Oncelikle orada donemler bizdeki gibi fall spring summer degil; fall, winter, summer diye ayrildiginden sakin winter'da gideyim demeyin. Ben oyle yaptim, sikinti var. 15 Ocakta oraya gittim. Boyle bir soguk Litvanya'da bile yoktu. Yurttan cikmadan once 10 dakika icinde yapacaklarimi planliyordum ki hani yolu uzatmayim da daha fazla usumeyim vsvs. Kalin seyler goturmekte kesinlikle fayda var.
18 kredilik ders secme hakkiniz oluyor ama 18 orasi icin cok fazla. 14 normaldir mesela. Ders cakismasi olursa kesinlikle kabul edilmiyor. Surekli bir odev, proje, sunum vsvs asamasi oluyor. Goz korkutma amacli degil, gercekler bilinsin diye soyledigim seyler bunlar. Yani universite asamasi kesinlikle sikintili. Ama bir work and travel programindan kesinlikle daha kaliteli. Hayatta daha ciddi birseyler yapmak istiyorsaniz boyle bir degisim programina katilin derim. Ingilizcem kesinlikle degisti. Work and travel'a gitseydim muhtemelen gunluk kelimelerden oteye gecmeyecekti. CV'de de guzel gorundugunu soyleyebilirim. Oradayken donem ortasinda bir tatil oluyor. O arada Chicago'ya gitmistim bir haftaligina. Finallerin bitis tarihini vizenin de bitis tarihi olarak uyguluyorlar ama vizenin bitis tarihinden itibaren J vizesi aldiginiz icin bir ay icinde cikmaniz gerekiyor ulkeden. Yani gezmek isterseniz bir ay daha zamaniniz oluyor. Ben bir haftaligina Newyork'a gittim mesela. Daha da fazla gezilebilir kesinlikle. All nations club'a katilmanizi tavsiye ederim. All nations clubta iste diger ulkelerden gelen yabanci ogrenciler ve farkli kulturlerle ilgilenen Amerikanlar katiliyor, surekli aktiviteler oluyor.

Mercedes Benz Turk'te Staj

Acikcasi staja kabul almadan once arastirdiklarim yetersiz oldugu icin en azindan gelecekte burada staj yapacaklara belki az da olsa katkı saglar diye birseyler yazmak istedim.
Benim kabul edilme surecim biraz farkli oldu. MBT'nin internet sitesinden normal basvurumu yaptim. Daha daha sonra mail aldim, mulakata davet icin. Ancak o zaman Amerika'daydim degisim ogrencisi olarak. Ben de insan kaynaklarini aradim, aradim, aradim. Hemen cevap veren olmazsa moralinizi bozmayin. Mesgul olabiliyorlar, tatilde olabiliyorlar vsvs. Mail attim, mail attim, mail attim. Hemen cevap veren olmazsa moralinizi bozmayin. Mesgul olabiliyorlar, tatilde olabiliyorlar vsvs. Denemeye devam edin. Neyse sonunda bir kisi telefonuma cevap verdi. Turkiye'ye dondukten sonra da mulakata girebilecegimi soyledi. Ve oyle de yaptim. Mulakata gitmeden once sizden fotograf, ogrenci belgesi gibi basit hazirlanabilecek birkac sey istiyorlar. Gittiginizde oncelikle bir sinav kagidi veriyorlar. Uc sayfalikti yanlis hatirlamiyorsam, Turkce, genel olarak mat1 sorularina benzer, coktan secmeli sorular soruyorlar. Sureniz tamami icin yetmeyebilir, benim yetmemisti, kisiye kalmis birsey. Sonrasinda baska bir kagit geliyor onunuze. Bu ceviriyle ilgili. Bir metin var. yaklasik iki paragraflik birsey. Bunu Ingilizceye ve Almancaya cevirmeniz isteniyor. Onu da bitirdikten sonra bir form dolduruyorsunuz kendinizle ilgili genel sorulari, ve hangi bolumde calismak istediginizi soran. Sonrasinda mulakata geliyor insan kaynaklarindan biri. Tahmin edebileceginiz sorular genelde. Neden Mercedes sorusu kainatin kurallarindan biridir, sorulmayan yoktur herhalde. Gitmeden once birseylere bakmanizda fayda var, MBTnin sayfasinda okuyacaklariniz yeterli olacaktir zaten. Cok detayli birsey sormadilar bana. Hangi bolumde calismak istediginize onceden karar vermis olun derim. Cunku beni sikistirdilar bayagi. Ben Ar-Ge ya da Satis'ta calismak istiyorum demistim. Biri uretim digeri yonetimle ilgili oldugu icin tutarsizlik vardi. Pep icin secilmememin baslica nedeni olarak bunu goruyorum acikcasi. Mulakatta en cok moralimi bozan sey sanirim bana "Bu pozisyon icin 2500 kisi basvurdu 2499u aynı seyi soyledi" denmesiydi. Ama kendilerinde de tutarsizlik oldugunu dusunuyorum. O zaman Pep icin 1 kisi alin. Kaldi ki 2499 kisinin aynı seyi soyleme ihtimali yok. Herkesin niteliklerinin ve dusuncelerinin ayni olma ihtimali yok. Neyse moralim bayagi kotu ayrildim acikcasi oradan. Ancak daha sonra bir aylik yaz staji icin kabul edildigimi ve gerekli belgeleri getirmem gerektigini anlatan bir e-mail aldim. Su an yapiyorum stajimi.
Almanca kesinlikle sart mi? Hayir. Ama bilmekten de memnunum. Hic Almanca bilmeyip staja alinan cok kisi gordum. Ama ben su an ihracatla ilgili bir bolumde calisiyorum ve sistemin nerdeyse tamami Almanca. Bolum muduru Alman. Toplantilar Almanca yapiliyor. Ingiltere'yle yapilacak yazismalar bile Almanca yapiliyor. Ben bunun asiri milliyetcilikten kaynakli oldugunu dusunuyorum. Yani sirket globalse neden Almanca? Almanya'daki calisanlarin Ingilizce bildigini soyluyorlar. Hadi bilmeseler bile Almanya'dakilerle Almanca konus ama Afrikadan bir adamla Almanca konusmanin mantigi nedir? Ama onun disinda burada hersey iyi. Stajyerlere gorev veriliyor. Butun vaktinizi dolu gecirmiyorsunuz ama diger bircok sirkette oldugu gibi tamamen bos da durmuyorsunuz, kararinda yani hersey. Gayet huzurlu bir calisma ortami var. Calisma saatleri 7.30-17.15. Cok erken basliyor, dogru ama aslinda trafigin sikisik oldugu zamana kalmiyorsunuz. Ve Hadimkoy'de olmasi da goz korkutmasin, sanildigi kadar uzun surmuyor. Yaklasik 50-55 dakikada Taksim'e gidebilirsiniz mesela cikista.
Universite bakimindan, acikcasi gordugum stajyerlerin cogu en iyi universitelerde okuyorlar. Benim uni o kadar da parlaklardan biri degil ama idare ediyor. Onun icin ben bilmemne universitesinde okuyorum giremem demeyin, basvurun derim.

Tuesday, March 6, 2012

Amerika 3

Spring break tatiline cumartesi gunu girdik. Gayet mutlu edici. Gereksizce verilen odevlere, sinavlara, quizlere bir ara vermis olduk.
Bu gece Chicago'ya gitmek uzere yola cikicam. Yaklasik 12 saat surecek, ki uzun yolculuklardan nefret ediyorum. Greyhound otobusleri hep delilerde dolu oluyor diyorlar, dogrudur diye dusunuyorum, rahat bir yolculuk olmayacak o kesin.
Chicago Amerika'nin ucuncu buyuk sehri. Buyuk sehir gormeyeli epey zaman oldu. Acikcasi mutluyum simdiden kalabalik bir yere gidecegim icin. Chicago Bulls-Orlando Magic macina bilet aldim. Persembe gunu ona gidecegim. Umarim guzel gecer.
Bir bucuk ay gecti geleli. Sanirim artik alistim buraya. Ilk geldigimde anlamadigim kelimeler oluyordu bayagi. Ama artik neredeyse herseyi sorunsuz anlayabiliyorum, cok spesifik kelimeler disinda tabii. Bazilarini Amerikalilar bile bilmiyorlar. Dert te degil zaten.
Orada ne yapacagima dair bir bilgim yok. Daha plan yapmadim, aslinda daha canta fln da hazirlamadim. Yani hicbirsey hazir degil. Sanirim cok gezmekten olacak hicbirseyim hazir olmadigi halde cok rahatim, sifir stresliyim. Ve bunu seviyorum.
Soyle bir gercek var ki, Litvanya'dayken neredeyse kimseyi ozlemiyordum, ancak simdi ara sira Istanbul'da olsam diyorum, yalan yok. Ozellikle Litvanya'dan dondukten sonra ortamim gayet guzeldi. Haftada en az uc kez Cennet'te Burak, Atif ve Ege'yle langirt vazgcilmezdi. Genelde cuma gunleri Kuka cafe, YTU sehir bilmemne planlama tayfasi+Tugrul+Gokmen. Universitede ozellikle Mert ve Aysenur zaten iyiler. Daha onceden de iyilerdi ama son donemde daha da bir iyi anlastik gibi geldi. Arada Cin tayfasiyla takilma, en olmadi amfide.. Erasmusta ya da dolayisiyla tanistigim Sevil Sevilay Bengu uclusu. Arada Mert Denizci geldi bir kere o da iyiydi. Cin'e gitmeden onceki Istanbul'da o tayfayla takilmak zaten super 2 hafta aldi. Annemle babamla arada skypetan konusuyoruz, memnun oluyorlar.
Ama buradaki insanlar da gayet iyi. Odamda durmuyorum genelde aksamlari fln. Lobiye gidiyorum. Milletle konusuyorum, film fln izliyoruz. Iki grup var genel olarak. Bilgisayar ve kart oyunlarina takmis olan grup, ve durmaksizin film izleyen grup. Ikisi de iyi. Hic dislamiyorlar. Gayet yardimcilar. Ve bir de all nationstan olan insanlar var. Cume gunleri bulusma oluyor. Gecen hafta Turkiyeyi tanitmak icin bir sunum yaptim, begendiler. Yani burdaki insanlar da gayet iyi. Burdan da Istanbuldan da memnunum sonuc olarak. Bir sorun yok.

Friday, February 10, 2012

Amerika 2

Geleli yaklasik 3 hafta oldu. Hala tam olarak alistigim soylenemez. Amerikalilarin yasantisi Turklere gore cok farkli. Nerdeyse her alanda diyebilirim. En basit gunluk davranislar bile.Diger ulkelerekine gore en rahat oldugum konulardan biri sanirim yemekler. Cunku zaten alisik oldugum seyler. Pizza, hamburger, yine pizza, yine hamburger. Bunlardan baska yedigim dogru duzgun birsey yok nerdeyse. Buraya gelirken 80 kiloydum ve korkarim yuz kiloyla geri donucem. O kadar olmayacaktir tabii ama kilo alip donecegim kesin.
Kucuk bir sehirdeyim burada. Yapacak cok birsey yok. Hani o filmlerdeki Amerikan hayali degil yani. Gerci bence o kadar da abarti degil hicbiyerde. Hadi filmler film, o zaman Amerikaya daha once gitmis insanlardan duyduklarimiz dogru olsun diye dusunmek mantikli saniyordum, ama o da degilmis. Farkettigim kadariyla buraya gelen Turkler de, Turkiyeye donunce beklentileri karsilanmis donsunler diye bire bin katip anlatiyorlar. Onun icin herseyi mukemmel beklememek ve gercekci olmak lazim.
Ulasim berbat. Uc bes tane otobus var hepsi bu. Ihtiyaclari da yok zaten. Herkesin arabasi var. Butun ogrencilerin de. Onun icin otobuslere sacma sapan evsizler tipsizler biniyor. Pazar gunleri otobuslerin calismamasi zaten tamamen bir sacmalik. Oyle de bir zorlugu var iste.
Egitim sistemleri zaten tamamen sacma. Final sinavinin %2 etkiledigi dersler bile var. Her hafta quiz ve odev var. Ogrenciler it gbi butun derslere katiliyorlar. Ama ogrendikleri seyler bizim bildiklerimizin yari seviyesinde. Oyle de ilginc iste.
Gecen hafta buz hokeyi macina gittim. Gayet eglenceli, guzel. Bu arada bir spor yapmaya baslamam gerektiginin de fazlasiyla farkindayim ama bunun icin fazla usengecim. Vucut gelistirmeye gitmek istemiyorum cunku gereginden fazla skici. Tenis raketimi getirdim buraya ama sanirim oynamiyorlarmis. Badminton ve masa tenisi seceneklerden birkaci. Bir takim oyununa girmek daha mantikli olur diye dusunuyorum. Oyle de sportif olucam iste.

Friday, January 13, 2012

Amerika / USA

Türkiye'de geçirdiğim bir dönemden sonra tekrar yurt dışına çıkacak olmanın o garip hissine bugün vardım. Uzun zamandır devam eden meşguliyetlerim bugün bitti. 15 Ocakta da yolculuk başlayacak. Oldukça uzun olacak , önce İstanbul-Londra, sonra Londra-Chicago ve son olarak Chicago-Marquette. Arada havaalanlarında bekleme süreleriyle birlikte ilk uçağın kalkmasından son uçağın inmesine kadar 19 saatlik bir süre var. Çok yorulacağım kesin. Pazar akşam 9'da uçak oraya inecek ve ertesi sabah koordinatöre gitmem gerekiyor oryantasyon almak için.
Şu an neredeyse herşey tamam. Eşyalarımı hazırlamam ve birkaç ufak tefek şey kaldı. Umarım bir aksilik çıkmadan herşey yolunda gider ve iyi zaman geçiririm orada.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Today, I felt lil bit weird about going abroad after one-semester-period in Turkey. I have been very busy for a long time and it's all done. Trip starts on januart 15th. It will be a long long trip which will be between Istanbul and London first, London and Chicago, Chicago and Marquette at last. From the first flight to landing  to Marquette, including period of waiting, it takes about 19 hours. I'm going to be definitely so exhausted. The airplaine will land at 9pm and I gotta go to coordinator's office for orientation.
Everything's prepared now. Only to pack my luggage up left. Hopefully everything would be allright and I'd have a great time there.